BurduRRocK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


BURDUR ROCK VE METAL FANLARINI BİRLEŞTİREN SİTE!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)

Aşağa gitmek 
+3
Bakemono
BELPHEGOR
OridiuXar
7 posters
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
OridiuXar

OridiuXar


Mesaj Sayısı : 12
Karizma Puanı : 18
Kayıt tarihi : 29/05/09
Yaş : 36
Nerden : şuradan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeCuma Mayıs 29, 2009 11:58 pm

ÖNEMLİ: Hikayeye dileyen kişi dilediği ırk ve sınıfla katılabilir. Başlığa aktivasyon sağlaması için açılmış, deneme niteliğinde bir senaryodur. Karakterinizi yaratırken, hiç bir kısıtlamaya gitmeyiniz.






Büyücüler Kuşansın, Kılıçlar Bilensin, Yolculuk Başlıyor!
Orta Dünyanın Tamda Ortasına.
Derinlere.

İnsanoğlunun Atarnath diyarında hüküm sürmeye başlamasından çok önceleri ejderhalar gökyüzünde azametle süzülmekte, dünyanın idaresini ellerinde tutmaktaydı. Ancak sonra büyücüler, bütün büyüsel gücün toplandığı kaynak olan İmkansızlık Çeşmesi'nin onlara sunduğu gücü kullanmakta aşırıya kaçtılar. Onların bu güce susamışlığı büyünün dağılmasına ve Boraw liderliğindeki yaratık topluluğu Yanık Sancak’ın dünyaya gelmesine neden oldu. Yaratıkları durmak bilmez yıkımını engellemek için ejderhalar bütün güçleriyle savaştılar ve bundan sonra yeni bir çağ başladı. Bu çağda genç ırklar; elfler, cüceler ve insanlar hüküm sürecekti.

Genç ırkların çağı yeni kötülüklere sahne olacaktı. Önce troller, goblinler ve sonra orklar dünyaya yıkım ve kan getirdi. Uzun yıllar boyu sadece savaş vardı. Sonunda insanlar, elfler ve cüceler ufukta zaferlerini görmeye başladılar. Artık orklar iskân bölgesi denilen kamplarda toplanmaya başlamış, troll ve goblinlerin sayısı önemsenmeyecek kadar azalmıştı. Ancak şimdi bu sorunsuz günler ebediyete kadar varolmayacaktı. İnsan krallıkları arasındaki anlaşmazlıklar büyük Vantorillon İttifakı’nı dağılma noktasına getirmişti. Dalaran diyarındaki büyücüler konseyi Nerih Jor’un büyücüleri şimdi hem bu duruma bir çözüm bulmaya çalışıyor hem de yeniden güç topladığı söylentileri yayılan "Boraw birlikleri" dedikodularının aslını araştırıyordu. Lakin ne yazık ki, bu söylentiler dedikodudan ibaret değillerdi.

Boraw ve soyundan gelen üç ork savaşçısı hayli zaman önce iskân bölgesinden kaçmış, bu durum, kellesinden olma korkusu duyan bölge muhafızları tarafından yalanlanmıştı. Bu yalan, zamanla kuyruk kazanıp, dünyanın dengesini sonsuza kadar değiştirecek kanlı bir isyana önayak olmuştu. Artık kara yaratıklar, azımsanamaz bir popülasyona ve sık sık meydana çıkar hale gelmişti. Üstelik Vantorillon İttifakı’nın topladığı savaşçı birlikler bu isyankar topluluklara yetemez durumdaydı. Yeni bir yaşama cabası için Vantorillon Konseyi toplantısı sırasında yedi üyenin yedisinden de aynı fikir çıkmıştı. "Elit kimselerden oluşan, küçük fakat bastırılamaz bir kardeşlik yaratmak."

Lakin bu duruma karşı ayakta kalabilecek kişilerin seçimi konusunda uzun uzun düşünülüp, üstünde tartışılması gerekmekteydi.

...

İki uzun gecenin ardından, üçüncü günün güneşi yeryüzünü aydınlatmaya henüz başlamıştı ki kesin karar verilip, mühürü vuruldu. Bu kimselerin eline ulaşması amacıyla; beyaz baykuşlar, bileklerine minik parşomenler asılarak, hedef kişilere doğru kanat çırpmaya başladılar. Parşomende kısa fakat öz bir kaç kelime bulunuyordu.

Vantorillon Konutu'na çağrılıyorsunuz. Kısrak yıldızının, dolunay etrafında dans ettiği gece.


En son Knaak tarafından C.tesi Mayıs 30, 2009 1:05 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
OridiuXar

OridiuXar


Mesaj Sayısı : 12
Karizma Puanı : 18
Kayıt tarihi : 29/05/09
Yaş : 36
Nerden : şuradan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 12:37 am

Kalemin topraklarında yalın ayak yürümekten her zaman keyif almışımdır.

Yine bir önceki sabah gibi; kumaştan yapılmış, hafif ve şık, zifiri lacivert -güneşin kaybolduktan sonra, ufukta yeniden can bulmasına izin verdiği tonu- giysilerimle birlikte mis gibi huzur kokan topraklarımda yürümekteydim. Çocuk yaştan beri alışkanlığım olan pipomu tütünle doldurup, ateşe vermiş, manzaranın güzelliğinin tadını çıkartıyordum. Derken içime korkunç bir umutsuzluk doluştu. Ardından güçlü yıldırımlar, kıvılcımlar ve yangın. Henüz dilimden lanet sözcükleri çıkamamıştı ki karşımda o pis yüzü gördüm. Boraw.

Elimdeki pipoyu atmış ve öne doğru atılmıştım. Ork savaş liderinin 10 adım kadar ötesinde aniden durdum. Kollarımı hafifce açmış, dizlerimi bükmüş ve boynumu hafifçe içeri çekmiştim. Derin nefes alışverişim yüzünden burun deliklerim büyüyüp, küçülüyordu.

Ne istiyorsun?! diye kükredim.

Cevap vermemişti, lakin elinde dev gibi bir gürz belirmişti. Gürzü gökyüzüne kaldırdı ve yere doğru şiddetle indirmeye başladı. O sırada arkadan çarpan bir şimşek adeta dile geldi. İNTİKAM!

...

Kan ter içinde uyanıverdim. Bu afyonun henüz rüyadayken patladığı uykulardan biriydi, hemen ayaklandım. İçi oyulmuş ve suyla doldurulmuş taşın yanına ilişip, ellerimi içine daldırdım. Soğukluğu bileklerimde hissettiğimde, gözlerimi kapattım ve defalarca avuç dolusu suyu yüzüme çarptım. Uzun süre doğrulmadım, ta ki su durulup yansımamı net bir şekilde görene kadar.

Kara gözlerimle, göz göze gelmemi engelleyen, uzun beyaz saçlarımı parmaklarımla sırtıma taradıktan sonra doğruldum. Kaslı vücudumda süzülen soğuk suya aldırış etmeden, belimden altımı bir kuşakla örtüp, geniş ve uzun kapıdan balkona çıktım. Beni karşılayan baykuş dikkatimi çekmişti, tabi ayağına iliştirilmiş parşomenden daha fazla değil. Nazikce parşomenin bağını çözdüm ve ruloyu açtım. Kısa ve kadim kelimelerden oluşan metini okuduktan sonra parşomeni tekrar rulo yapıp sol elimin parmakları arasında dolandırmaya başladım. İçine daldığım derin düşüncelerimin pek bir anlamı yoktu. Yüce İttifak bir çağrı gönderdiyse, bunun eşsiz bir nedeni olmalıydı. "Gitmek kaçınılmaz. Değil mi sevgili dostum?" diye mırıldanırken sağ elimle güzel kuşun gagasını okşuyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
BELPHEGOR
Admin
Admin
BELPHEGOR


Mesaj Sayısı : 166
Karizma Puanı : 248
Kayıt tarihi : 21/05/09
Yaş : 36
Nerden : Cehennemin En Dİbi

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 1:30 am

Uzun süren seyahatimin sonuna gelmiştim. Düşünen bir varlıkla iletişime geçmeyeli aylar olmuştu. Ruhani olarak arınmıştım. Ve güçlerimin artık bedenime sığmadığını hissediyordum. İçimdeki kötülükle yaptığım savaşı kazanmıştım. Artık geçmişte yaptığım yıkımları telafi etmek için geri dönebilirdim. Kaderin bana bu şansı vereceğine inanıyordum.

Santomarial Kalesi'ne yarım saatlik yol kalmıştı. Dinlenmek için yavaşça akan nehirin yanına doğru ilerledim. Ellerimi suya daldırıp bir yudum aldım. Sakalımdan akan suyu silerken ağacın üzerindeki beyaz baykuş salınarak omzuma kondu. Ayağındaki parşomene uzandım. Yazanları okurken baykuş çoktan omzumdan uçmuştu. Sağ elimden çıkan alevlerin suya yansımasını gördüm. Üzerine bastığım çimenler yanmıştı.

-İşte bu bana Tanrı'dan verilmiş bir hediye!! diye bağırdım. Her saniye çok değerliydi. Artık zaman kaybedemezdim. Hızla konseyin önüne çıkmak için harekete geçtim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://burdurrock.yetkinforum.com
Bakemono




Mesaj Sayısı : 4
Karizma Puanı : 9
Kayıt tarihi : 21/05/09

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 1:26 pm

Bu rakipte çok zayıf çıktfı!
Yere düşerken etrafta kasabalının zevk çığlıkları yükseliyor.Ve bu zevk çığlıkları beni daha fazlasını yapmaya,rakibimi dövüşecek hali kalmadığı halde daha çok hırpalamaya teşvik edior adeta.Yere düştüğü an üstüne atlıyorum.Silahım yanımdayken yenilmez olmama karşın çıplak elede oldukça zorlu bir savaşçıyım.suratına yumtuklarımı sallıyorum.Yüzünden fışkıran kanlar benim sanatımı oluşturuyor....Savaş sanatımı!
Öldüğünü anlayınca doğruluyorum.dövüşmek için bize ayrılan sahadan ayrılıp dışarı çıkıyorum.Arkamda hala çığlıklar yukseliyor.Kim demiş savaş sadece acı getirir diye....Zırhım ve silahımı almak için bana ayrılan odaya yöneldiğimde biryerlerden keskin bir baykuş sesi işitiyorum.Arkamı döndüğümde doğruca üstüme gelen kuş omuzuma konuyor.Ayağında bir parşomen var.Bunun birçok anlamı olaiblir.Belki namım sandığımdan daha geniş topraklara yayıldı.Belkide yaptığım katliyamları eğlence diye nitelendirmeyen siyasetçilerden ve üst düzey askerlerden durmem için bir ültimatom....Parşömeni açtığımda anlıyorumki beni uzun bir yolculuk bekliyor.Barışsaver konsey benden ne istiyor olaiblir?
Bu düşünce ile eşyalarımı alıp yola koyuluyorum....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ragnar blackmane
Rocker
Rocker
ragnar blackmane


Mesaj Sayısı : 145
Karizma Puanı : 171
Kayıt tarihi : 22/05/09
Yaş : 32
Nerden : şurdan burdan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 1:48 pm

blood elf savaş meydanında geziniyordu gene kanlı bir savaş olmuştu kim demiş bir elf ince ve zarif olur die ...onun 120 kiloluk vüdunun neredeyse tamamı kastı 190 boyuyla rakiplerine tepeden bakardı ama savaş alanı dışında sakin ve bilge biriydi Wrath.
Evet onun adı buydu gerçek adını kimse bilmezdi eski dostu Xar bile halkına ihanet edip ışığın tarafına geçtiğinde isminide geride bırakmıştı onun adı artık gazaptı

tam dostu xarla birlikte geçen anılara dalmıştı ki bir baykuş gelip omzuna kondu ayağında bir not vardı.

Okuduklarına şaşırmamıştı ona ve onun gibilere pek çok yerde ihtiyaç vardı devasa çekicini omzuna attı ve askerlerden atını getirmelerini istedi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evisrus
Misafir




Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 2:18 pm

Ben Evisrus. Yaşadığım kasabada beni pek sevmezler Hah! çoğunun beni tanımadğına şüphem yok bile. Akşamları kasabanın hanında oturup tütünümü içerkende bi yandan sonraki gün ağardığında yapacaklarımı planlarım . Genelde kasabalıya zarar vermem bazen yanıma bi genç gelir ve benle konuşur . Yeteneğimin, ilgilendiğim ve değer verdiğim şeyin ne olduğunu bilirmişcesine . Her zaman adımlarımı düşünerek atarım bu sayede başım derde girdiğinde deneyimli olmuş olurum ve çabucak sıyrılırım. Bi baykuş geldi ve bi not :" Vantorillon Konutu'na çağrılıyorsunuz. Kısrak yıldızının, dolunay etrafında dans ettiği gece." Hmmm bi kere daha burdan ayrılma zamanı eşyalarımı toplayıp yola koyuluyorum ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
OridiuXar

OridiuXar


Mesaj Sayısı : 12
Karizma Puanı : 18
Kayıt tarihi : 29/05/09
Yaş : 36
Nerden : şuradan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 2:22 pm

Gözlerim oda duvarlarındaki anlamsız bir noktaya kilitlenmişti. Ulaklarım tarafından siyah-gri adamantit zırhım üzerime geçirilmiş, hançerim çizmemin içindeki kınına yerleştirilmişti. Uzun kılıcım belimdeki yerini almış ve efsaneye göre bizzat tanrı Lumianor tarafından yazılmış olan kutsal kitap kalın bir zincir ile boynumdan karnıma doğru sallanmaktaydı.

Keçiyi andıran miğferim başıma geçirildiğinde, boşlukta gezinen zihnim tekrar odanın içine dönmüştü. Gri pelerinim de sırtıma iliştirildiğinde, derin bir nefes aldım ve odamdan çıkarak taht odasına doğru yollandım. Bunca demir işçiliğine rağmen yürüdüğümde peydah olan tek ses boynumdaki kitabın zincirinden geliyordu.

...

Taht odasına girdim, tahtta oturan yaşlı adama doğru yavaş adımlarla ilerledim ve kralın tahtının 20 adım kadar önüne serilmiş büyük halının üzerinde durdum. Sağ dizim üstüne çöktüm ve bakışlarımı yere vererek konuşmaya başladım.

"Kralım, İttifak tarafından çağrılmaktayım. Rızanız gitmemden yanadır elbet, lakin bu sözleri bizzat sizden duymak istiyorum. Müsadeniz var mı?"

Kral, gururla bezenmiş bir tebessümle ayağa kalktı ve halının öbür ucuna gelip omzuma dokundu.

-Ayağa kalk sevgili oğlum.

Sözlerin ardından önce bakışlarımı, sonra vücudumu doğrulttum. Kralın berrak yeşil gözlerinin içerisine imrenerek bakmaya başladım. Konuşmadan uzun süre birbirimize baktıktan sonra, iki eliyle şakaklarımdan kavrayarak, alnıma bir buse kondurdu.

-Geri dönüşünü bekliyor olacağım Oridiuxar.

Döneceğim baba. diye mırıldandım, başımla kralı selamladım ve kapıya doğru yöneldim. O sırada ardımdan gelen bir ses içimdeki bütün hüznü silmeye, bir çocuk gibi sevinmeme neden olmuştu.

-Gözlerini benden almışsın evlat. Hala benimkiler kadar yeşil.

...

Kale ahırında bineğimin bulunduğu yere varmıştım. İri hayvan bir kırmaydı. Alışılagelmemiş bir kırma. Bir keçinin vücut yapısına sahip olmasına rağmen, en besili atlardan daha iri, en seri ötelenenden daha atikti. Lucém.. Ne bu tarafta, ne de tanrıların konaklarında.. Sadık Sürgün

Bineğime yaklaştım, uzun ve kemikli yüzünde elimi gezdirdikten sonra eğerini üzerine vurdum ve seri bir hareketle üzerine yerleştim.

"Yürü Lucém. Gölgeler izimizi barındırmakta. Yürüü!"

Koca binek, tozu dumana katarak yol almaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evisrus

Evisrus


Mesaj Sayısı : 8
Karizma Puanı : 8
Kayıt tarihi : 30/05/09
Yaş : 36
Nerden : Izmir

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 3:13 pm

Vantarillon toprakları (Kadim Orman)
Tam olarak Ork Savaşbeyi Boraw'ın peydah olduğu kaos sırasında beliriveren gizemli ve kadim topraklar. Birden peydah olmasına rağmen, yerleşim yeri olarak kullanılmış ağaçlar yaşlı ve sağlam. Söylentiye göre Tanrıların özeni altında, oldukça korunaklı topraklardır, lakin bunu yalanlamak adına hiç bir işgalle karşılaşmamışlardır.
Şehir halkı; kendilerine "ışık elfleri" diyen bir ırktan ibarettir. İsimleri elf olsa bile, ince ve zarif olmaları dışında hiç bir benzerlik taşımamaktadırlar. İlahi olduklarına inanılır, kimse tarafından geçmişi yahut geleceği sorgulanmaz.
Şehirin tam ortasında en kadim ağacın tepesine, geniş, yüksek ve beyaz bir ışık yayan basamaklar sayesinde çıkılan görkemli binadadır, Nerih Jor'un ulu konseyi. İçeriye girenler tarafından anlatıldığına göre, içerisi oldukça sadedir. Lakin her daim dizaynı değişir. Sabit kalanlar sadece yan yana dizilmiş yedi tane koltuktur.
Bu yedi koltuk, konsey toplandığında; sahipleri olan, slüetler tarafından doldurulur. Kendilerine yedili diyen bu bicimsiz varlıkların tanrıların sözcüleri olduğu düşünülür. -kimilerine göre tanrıların bizzat kendileridir.-

Topraklara girdim sanki her taraf büyülü gibi kafamı yukarı kaldırdığımda gökyüzü yerine sadece ağaçlardan çıkan ışıklar ve ağaç dalları görüyorum . Bu ağaçlar sanki sihirli gibi ...

Biraz daha ilerlediğimde basamakları görüyorum ve yavaşça çıkmaya başlıyorum bi yandan tüylerim ürperiyor o kadar garip bi his ki kendime dahi sebebini anlatamayacak kadar büyülendim yukarı doğru çıktıkça tenim terliyor . aşağıya baktığımda bi kaç elf görüyorum bunlar ışık elfleri diyorum kendime ...

En sonunda yukarıya varıyorum. kapının önünde iki tane muhafız var onlara baykuşun bana verdiği notu gösteriyorum.
-Ben Evisrus , Bu nottur beni buraya getiren .

Muhafız kağıda baktı sonra eliyle kapıları göstererek beni buyur etti .

Anlatılanların bu yerin onda biri kadar büyüleyici olmadığını farkettim, içeri girdiğimde yedi tane koltuk gördüm ama bunların dışında beş tane daha vardı ben o beşinden birisine oturdum ve düşünceli bir şekilde beklemeye başladım ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
BELPHEGOR
Admin
Admin
BELPHEGOR


Mesaj Sayısı : 166
Karizma Puanı : 248
Kayıt tarihi : 21/05/09
Yaş : 36
Nerden : Cehennemin En Dİbi

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 3:31 pm

Tüm bu ışık elfleri bana bakıyordu. Geçmişte yaptıklarımı görür gibilerdi. Aldırış etmeden yürümeye devam ettim. Merdivenleri çıktım. Kapıda bekleyen iki muhafıza sadece zarfı uzattım. Tek kelime etmeden içeriye girdim. Kendim için ayrılan koltuğa oturdum. Pekte asil görünmeyen bir insan bana bakıyordu. -''Görünüşüne bakılırsa sadece basit bir katil '' diye düşündüm. O zaman burda ne işi vardı ki? Ama sorgulamayı çok uzun süre önce bırakmıştım. Cebimden tek altın paramı çıkartıp parmalarımın arasında gezdirmeye başladım. Artık beklemekten başka yapacağım birşey yoktu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://burdurrock.yetkinforum.com
ragnar blackmane
Rocker
Rocker
ragnar blackmane


Mesaj Sayısı : 145
Karizma Puanı : 171
Kayıt tarihi : 22/05/09
Yaş : 32
Nerden : şurdan burdan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 3:36 pm

savaş alanından sonra böyle huzurlu bir yere gelmek çok rahatlatıcı olmalıydı ama buradaki elfler huzurumu kaçıyordu bana terkettiğim ihanet ettiğim halkımı hatırlatıyordu

bunları dert etmemeye çalıştım tam atımdan inerken garip bir ses duydum .bu ses bir hayvandan geliyordu ama kimse neyden geldiğini anlayamazdı.Ben hariç bu sesi ancak kardeşim xar'ın bineği çıkarırdı.

bir anda arkamı döndüm ve onu gördüm kardeşimde gelmişti. ben bakarken miğferini çıkardı zaten bu haliyle başka kimseye benzemiyordu

atından iner inmez bir anda üstüne atladım onu zırhıma aldırmadan kucakladım

-kardeşim!!!uzun zaman oldu ama senide çağıracaklarını bilmeliydim


En son ragnar blackmane tarafından C.tesi Mayıs 30, 2009 4:17 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
OridiuXar

OridiuXar


Mesaj Sayısı : 12
Karizma Puanı : 18
Kayıt tarihi : 29/05/09
Yaş : 36
Nerden : şuradan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 4:04 pm

Vantarillon Toprakları. Bu şehire ilk gelişim değildi, fakat ilk defa özel çağrı sonucu ayak basmıştım topraklara. Bineğimi yavaşlattım ve hantal adımlarla şehri süzerek ilerlemeye başladım. Nedendir bilinmez, bu topraklar, içimde enteresan hisler uyandırır, kabaca sinsilik olarak adlandırabilirim. İçerisinde bulunduğum tuhaf hissi kovup, kubbesi beliren konsey binası doğru ilerlemeye başladım. Yolda rastgeldiğim ışık elflerini başımla ve sıcak tebessümümle nazikce selamlıyordum. Her ne kadar gizemli olursa olsun, bana yönelen bakışların yadırgamaz olduğu ikinci topraklar buralar. -Santomarial dışında.-

Konsey binasının önüne varmıştım ki, Lucém'i tamemen durdurdum. Binek yine kendine has, boğuk sesi çıkardığında önümdeki geniş cüsseli adam yarı şaşkınlık, yarı sevinçle bana yüzünü gösterdi. Büyük keyifle bineğimden indim, miğferimi çıkartıp yere attım ve karşımdaki blood elfe doğru yürümeye başladım.

"Tanrılar adına. Wr..."

Cümlemi tamamlayamamıştım ki, şiddetli bir vücut çarpmasına mağruz kaldım. Elbette aynı çoşkuyla karşılık verdim ve sıkıca sarıldım, eski dostuma. Kollarımızı gevşettiğimizde, her zaferde yaptığımız gibi kafalarımızı birbirine tokuşturduk.

Kardeşim dediğim paladinin de çağrılmış olmasına şaşırmamıştım ve çağrıldığına göre verilecek görevin bir sefer olduğu fikri belirmişti zihnimde. Miğferimi bıraktığım yerden aldım ve koltuk altıma iliştirdim. Wrath ile eski günleri kısa kısa yaad ederek, konsey binasına çıkan basamakları ardımızda bıraktık. Konutun kapısının önüne vardığımızda heybetli bir kapı ve önündeki iki muhafız karşıladılar bizi. Kısaca muhafızları süzdükten sonra bekledikleri kelimeleri dile getirdim tok bir ses tonuyla.

"Ben Santomarial Kalesi Varisi OridiuXar Amentes İstra."

Ardından kardeşim seri bir hareketle elini ileri uzatta. Heybetli adamın bir eli muhafızın kafasını kaplayacak gibi görünüyordu. Lakin parmakları arasından parşomeni çıkardı ve Muhafızın eline tutuşturduktan sonra Bizi siz çağırdınız. Çekilin önümüzden diye hırladı. Fevri dostumun eli neredeyse gürzüne gidecekti ki, sol elimi göğsüne bastırarak, durulmasını işaret ettim. Derken büyük beyaz kapılar, zerre ses çıkarmadan önümüzde açılmaya başladı. Kendinden emin adımlarla içeriye girdik ve konsey odasını süzmeye başladık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
BELPHEGOR
Admin
Admin
BELPHEGOR


Mesaj Sayısı : 166
Karizma Puanı : 248
Kayıt tarihi : 21/05/09
Yaş : 36
Nerden : Cehennemin En Dİbi

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 4:33 pm

Kapıdan gelen hareketlenme dikkatimi çekmişti. Kafamı çevirdiğimde karşımdaki yüz bir tanıdığınkiydi. Genç paladin Xar. Ama o eski halinden geriye beyaz saçlar ve siyah gözler kalmıştı. Belli ki bir lanetin içindeydi.

-''Sonunda tanıdık bir sima!! '' diye gülümsedim.

Sonra gözüm Xar'ın yanındaki blood elf paladine döndü. Bir elften beklenmeyecek kadar iri bir vücudu ve sert bakışları vardı.

-'' Prens Xar sana ne oldu böyle. En son savaşımızdan geriye beyaz saçlar ve karanlık gözler kalmış! Ama hala o heybetli prens karşımda. ''

Altın paramı cebime koydum ve ayağa kalktım. Artık kendimi tanıtma zamanı gelmişti. ''Ben Tharden Ronthorn. Hepinizi selamlıyorum dostlarım. ''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://burdurrock.yetkinforum.com
OridiuXar

OridiuXar


Mesaj Sayısı : 12
Karizma Puanı : 18
Kayıt tarihi : 29/05/09
Yaş : 36
Nerden : şuradan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 4:46 pm

"Uzun hikaye kadim dostum" diye mırıldandım, keyifle büyücünün elini sıkarken.

"Anlatırım daha sonra."

Eskilerden tanıdığım büyücü Ronthorn fazlaca yaşlanmış gelmişti gözüme. Şakayla karışık ekledim. "Sen ise daha da gençleşmişsin büyücü."

Bakışlarım odadaki yabancıya kaymıştı. Olup bitene ilgisiz görünüyordu ve oturduğu yerden kalkmaya pek niyeti yok gibiydi. Yine de tavrımı ve tebessümümü bozmadan, yabancıya doğru yürüdüm ve oturduğu koltuğun önünde durup sağ elimi ileri uzattım.

"Ben Xar. Tanışmak keyif verdi Beyim."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evisrus

Evisrus


Mesaj Sayısı : 8
Karizma Puanı : 8
Kayıt tarihi : 30/05/09
Yaş : 36
Nerden : Izmir

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 5:40 pm

Hıh bi büyücü ... ve şimdi de iki tane paladin hayatımda böyle bi elf görmedim çok savaş görmüş olsa gerek. Böyle bi takımın içinde benden ne istiyo olabilirler ki ...

Hmmm Xar sanırım bu ismi duymuştum ...

Pelerinimin kapşonunu çıkarmadan şöyle bir baştan aşağı baktım ve ayağa kalkıp elimi uzatıyorum.
-Evisrus...


En son Evisrus tarafından C.tesi Mayıs 30, 2009 5:55 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ragnar blackmane
Rocker
Rocker
ragnar blackmane


Mesaj Sayısı : 145
Karizma Puanı : 171
Kayıt tarihi : 22/05/09
Yaş : 32
Nerden : şurdan burdan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 5:53 pm

hah bir serseri
seni ne diye çağırdılar buraya merak ediyorum acaba başka kimleri çağırdılar buraya ne gibi yeteneklerin var merak ediyorum

bu arada büyücü ben wrath arkadaşımla sanırım tanışıyorsunuz
sizinle tanışmak benim için bir zevktir

seninle tanıştığımada sevindim dostum ismin evrisyus muydu?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evisrus

Evisrus


Mesaj Sayısı : 8
Karizma Puanı : 8
Kayıt tarihi : 30/05/09
Yaş : 36
Nerden : Izmir

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 6:01 pm

Wrath ın gözlerine bakıyorum ve sanki bilerek adımı yanlış söylemiş gibi geliyor . Bende aynı gülümsemeyle yüzüne bakıp ;
- Smile Bende memnun oldum vırak ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ragnar blackmane
Rocker
Rocker
ragnar blackmane


Mesaj Sayısı : 145
Karizma Puanı : 171
Kayıt tarihi : 22/05/09
Yaş : 32
Nerden : şurdan burdan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 6:05 pm

wrath şaşkındı önce sinirli sinirli baktı ardındansa kahkkahayı koyverdi
sonrası evisrus için hiç iyi değildi...çünkü wrath gülerek yumruğunu evisrusun omzuna geçirdi

tekrar vurmaya hazırlanırken şöyle dedi

-dostum seni sevdim cesur birisin.

sonra öncekindende sert bir yumruk geçirdi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evisrus

Evisrus


Mesaj Sayısı : 8
Karizma Puanı : 8
Kayıt tarihi : 30/05/09
Yaş : 36
Nerden : Izmir

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 6:19 pm

Omuzuma gelen ikinci yumruktan sonra kısa bi süre düşündüm ve cebimden ufak bi torba çıkartıp olduğum yere fırlattım patlayan toz parçacıkları arasında beni görmeden arkasına geçip omzuna teselli edercesine dokundum ve kulağına ;
- Bende seni çok cesur gördüm ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
OridiuXar

OridiuXar


Mesaj Sayısı : 12
Karizma Puanı : 18
Kayıt tarihi : 29/05/09
Yaş : 36
Nerden : şuradan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 6:29 pm

Bu kadar yeter diye geçirdim içimden. Düzenbazı gözlüyordum ve eli cebine gittiği andan itibaren hilesini görmüştüm. Hızlı davranarak ikilinin arasına sol kolumu sokarak Evisrus'u biraz öteye iteledim ve yüzüm düzenbaza dönük şekilde aralarına girdim.

"Bu kadim mekana saygısızlık etmek istemeyiz değil mi?" diye mırıldandım.

Ses tonumda bir parça tehdit olduğunu farkettiğimde ise kolumu indirerek, gülümsedim ve bakışlarımı düzenbazdan çekerek -az önce elimi soktuğum- cebime yönlendirdim. Tabakamı çıkardıktan sonra içinden bir sarmal alıp, ucunu ateşe verdim. Tabakayı açık bir şekilde yakınımdaki sehpanın üzerine iliştirip bir kaç kelime daha mırıldandım.

"Topraklarımda yetiştirilmiş, şanı dört bir diyarda bilinen Kısa Dip Yapraklarından yapılmıştır. Bana kalırsa denemelisiniz."

Oda içerisinde hala soğuk rüzgarlar estiğini farkettiğimde ise kaşlarımı çatarak, tekrar yere baktım ve vurgulu bir ses tonuyla ekledim.

"Bu kadar yeter."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ragnar blackmane
Rocker
Rocker
ragnar blackmane


Mesaj Sayısı : 145
Karizma Puanı : 171
Kayıt tarihi : 22/05/09
Yaş : 32
Nerden : şurdan burdan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 6:35 pm

bu tür küçük hilelerden nefret ederim bu insanlar savaş alanında mertçe dövüşmekten anlamazlar normalde onlara derslerini veririm
ama misafir olduğuma göre bu mekanın sahiplerine saygısızlık edemem

bu arada xar ın önerisini duydum

seni kirli çıkı seni Twisted Evil
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evisrus

Evisrus


Mesaj Sayısı : 8
Karizma Puanı : 8
Kayıt tarihi : 30/05/09
Yaş : 36
Nerden : Izmir

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 6:38 pm

Hiçbirşey olmamış gibi gittim tabakadan bi tane sarmal alıp yaktım wratha bakarak kapşonumu kafama tekrar taktım ve Xar a ;
-Dediğin gibi olsun ...
diyip koltuğuma geri dönüp oturdum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ragnar blackmane
Rocker
Rocker
ragnar blackmane


Mesaj Sayısı : 145
Karizma Puanı : 171
Kayıt tarihi : 22/05/09
Yaş : 32
Nerden : şurdan burdan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 6:53 pm

wrath tam oturacakken koltuk o iri cüssesine dar geldi !!!!!!!!! zaten sinirli olan wrath evisrusun güldüğünü görünce delirdi koltuğu kaldırıp kenarlarını kırdı!!!!!!!!!öyle oturdu.....ve diğerlerine bakmaya başladı en ufak dalga geçmelerinde çekicini başlarına geçirecekti
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
BELPHEGOR
Admin
Admin
BELPHEGOR


Mesaj Sayısı : 166
Karizma Puanı : 248
Kayıt tarihi : 21/05/09
Yaş : 36
Nerden : Cehennemin En Dİbi

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 6:56 pm

Olan biten çocukça olayı izlerken çok eğlenmiştim. Bir düzenbaz ve bir paladinin anlaşmasını beklemek zaten saçma olurdu. Ama bu gelişmelerden ziyade gözüm boş koltuğa takılıp kalmıştı. Bir kişinin eksik olduğu belliydi. Teklif edilen tütünü kibarca reddettim. Artık vücuduma hiç bir yabancı maddeyi sokmaya niyetim yoktu. Düzenbazın çevikliği etkileyiciydi. Numarası ise basit ama etkili. Tabi ki seçildiyse bunun nedenleri olmalıydı. Diğerlerine baktım.

- " Sanırım son koltuğun sahibi biraz kibirli ne dersiniz? Bu kadar geç kaldığına göre Tanrı'ların ona vereceği görevden daha önemli işleri olsa gerek! "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://burdurrock.yetkinforum.com
OridiuXar

OridiuXar


Mesaj Sayısı : 12
Karizma Puanı : 18
Kayıt tarihi : 29/05/09
Yaş : 36
Nerden : şuradan

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 7:00 pm

Kardeşimin bu hareketi ağzımın kenarında kısık bir tebessüm oluşmasına neden oldu. Öfkeyle etrafına bakınırken, burnundan duman çıkması pek de şaşılacak bir şey olmazdı. Elbette öyle bir şey olmadı. Sarmalımdan bir nefes daha çekip, dumanını saldıktan sonra, paladin ve düzenbazın arasındaki boş koltuğa iliştim.

Ardından büyücünün lafları çalındı kulağıma. Bakışlarımı kadim dostuma çevirdim ve endişeli sayılabilecek bir yüz ifadesiyle mırıldandım.

"Umarım geç kalma nedeni sadece kibirdir, eski dostum."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evisrus

Evisrus


Mesaj Sayısı : 8
Karizma Puanı : 8
Kayıt tarihi : 30/05/09
Yaş : 36
Nerden : Izmir

Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) Empty
MesajKonu: Geri: Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)   Genç Çağ  (Bir ortadünya hikayesi) I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 30, 2009 7:07 pm

Beklemekten sıkılmıştım ama son koltuğun dolmasını beklemekten başka seçim hakkım yoktu . Aklıma bir fikir geldi . Elimi cebime attım ve ufak bir torba daha çıkarttım . Sanırım o anda herkes bana bakıyordu. Elimi torbanın içine soktum diğerlerine bakarak torbanın içinden bi tane ceviz alıp kırdım ve yemeye başladım ...

Onlara bakarken hafif gülümsüyordum ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Genç Çağ (Bir ortadünya hikayesi)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki
 Similar topics
-
» genç çağ rp dışı(yorumlar buraya gelsin
» Örümcek Adam'ın genç yıldızı intihar etti.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BurduRRocK :: FRP - RP :: RP-
Buraya geçin: